AHİLİK HAFTASI ETKİNLİKLERİ

Ahilik günümüzde, esnaf, kardeşlik, eli açıklık, cömertlik gibi kavramlar taşımaktadır.  Bu yönüyle bugün ahiliğin sadece esnaflığın değil, tüccar ve sanayicinin de iş ahlakı ve etik kurallarının düzenlenmesinde etkili olduğu görülmektedir. Sahip olduğumuz bu büyük gelenek bizim hazinemizdir. Biz de bu hazinenin bugünkü sahipleri olarak gururluyuz, çünkü “Gerçek zenginlik mal çokluğu ile değil, gönül tokluğu iledir” diyen bir teşkilatın üyeleriyiz. Güzel ahlaklı olmayı, doğruluğu, dürüstlüğü amaç edindik. Çünkü biz her işimizde “Hilesi hurdası yok, helalinden malımız; ziyadesi zarar verir, kanaattir kârımız” diyoruz.

Bugün ekonomimizde yaşadığımız bir takım sorunları ahilik kültürünün, bundan yüzyıllarca önce çözdüğünü görmekteyiz. Bunların en önemlilerinde biri kalifiye eleman yetiştirilmesidir.

Eski dönemlerde, bir ustanın yanına çırak verildiğinde’’ bir altın bileziği olsun usta, eti senin kemiği benim olsun denirdi’’ ve küçük yaştan itibaren meslek sahibi edinilirdi. Böylece ara eleman açığı kapanıp; birçok insan meslek sahibi olurdu.

2013 TUİK verilerine göre Türkiye’ deki işsizlik oranı baz alındığında ilimiz 22. Sırada yer almaktadır. Küçük sanayi esnafımız çırak, büyük sanayi esnafımız ara eleman sıkıntısı çekmekte ve bu da ekonomimiz de ciddi sıkıntılar yaratmaktadır. Fakat bize göre,  reel anlamda işsizlik olmayıp, iş beğenmemezlik vardır. Unutmayalım ki; Çırak olarak çalışmak küçümsenecek bir iş olmadığı gibi, aksine ileride meslek sahibi olup kendi işinin başında olmasının bir geçiş yoludur. Bu bilinçle ülkemizin bu sorununu çözüp ara eleman açığını kapatmalıyız.

Hakkıyla üretmek, hakça paylaşmak, kardeşçe yaşamak, hepimizin yegane gayesidir. Ama bizim bu değerlerimizi önce kendimize, sonra da dünyaya anlatmamız gerekir. Günümüz ekonomik şartlarında ticari hayatta boy gösteren tüm esnaf, tüccar ve sanayicimizin odaklandığı ihracat faaliyetlerinde ahilik düsturlarına göre hareket ederek, hakkaniyet ve doğruluğumuzu gerek ulusal ve gerekse uluslararası alanda göstermeliyiz.

Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girecek, daha mutlu ve huzurlu bir Türkiye yolunda yürürken “Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir. İlim, akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.” çağrısına kulak vererek birbirimize kenetlenmeli ve bu yolda yürümeliyiz.

Ahilik günümüzde, esnaf, kardeşlik, eli açıklık, cömertlik gibi kavramlar taşımaktadır.  Bu yönüyle bugün ahiliğin sadece esnaflığın değil, tüccar ve sanayicinin de iş ahlakı ve etik kurallarının düzenlenmesinde etkili olduğu görülmektedir. Sahip olduğumuz bu büyük gelenek bizim hazinemizdir. Biz de bu hazinenin bugünkü sahipleri olarak gururluyuz, çünkü “Gerçek zenginlik mal çokluğu ile değil, gönül tokluğu iledir” diyen bir teşkilatın üyeleriyiz. Güzel ahlaklı olmayı, doğruluğu, dürüstlüğü amaç edindik. Çünkü biz her işimizde “Hilesi hurdası yok, helalinden malımız; ziyadesi zarar verir, kanaattir kârımız” diyoruz.

Bugün ekonomimizde yaşadığımız bir takım sorunları ahilik kültürünün, bundan yüzyıllarca önce çözdüğünü görmekteyiz. Bunların en önemlilerinde biri kalifiye eleman yetiştirilmesidir.

Eski dönemlerde, bir ustanın yanına çırak verildiğinde’’ bir altın bileziği olsun usta, eti senin kemiği benim olsun denirdi’’ ve küçük yaştan itibaren meslek sahibi edinilirdi. Böylece ara eleman açığı kapanıp; birçok insan meslek sahibi olurdu.

2013 TUİK verilerine göre Türkiye’ deki işsizlik oranı baz alındığında ilimiz 22. Sırada yer almaktadır. Küçük sanayi esnafımız çırak, büyük sanayi esnafımız ara eleman sıkıntısı çekmekte ve bu da ekonomimiz de ciddi sıkıntılar yaratmaktadır. Fakat bize göre,  reel anlamda işsizlik olmayıp, iş beğenmemezlik vardır. Unutmayalım ki; Çırak olarak çalışmak küçümsenecek bir iş olmadığı gibi, aksine ileride meslek sahibi olup kendi işinin başında olmasının bir geçiş yoludur. Bu bilinçle ülkemizin bu sorununu çözüp ara eleman açığını kapatmalıyız.

Hakkıyla üretmek, hakça paylaşmak, kardeşçe yaşamak, hepimizin yegane gayesidir. Ama bizim bu değerlerimizi önce kendimize, sonra da dünyaya anlatmamız gerekir. Günümüz ekonomik şartlarında ticari hayatta boy gösteren tüm esnaf, tüccar ve sanayicimizin odaklandığı ihracat faaliyetlerinde ahilik düsturlarına göre hareket ederek, hakkaniyet ve doğruluğumuzu gerek ulusal ve gerekse uluslararası alanda göstermeliyiz.

Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girecek, daha mutlu ve huzurlu bir Türkiye yolunda yürürken “Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir. İlim, akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.” çağrısına kulak vererek birbirimize kenetlenmeli ve bu yolda yürümeliyiz.